Nizâmî-i Gencevî

Nizami Gencevi
Nizami Gencevi'nin temsili resimi
DoğumEbu Muhammed Cemâleddin İlyas bin Yusuf bin Zeki Müyyed
1141[1][2]
Gence, Büyük Selçuklu İmparatorluğu
Ölüm1209[1][2]
Gence, Şirvanşahlar Devleti
Dönem12. yüzyıl
Etkiledikleri

Etkilendikleri
  • Firdevsî, Senâî-i Gaznevî
Nizâmî - (Nizâm ad-Dîn İlyâs Bin Yûsuf)'nin Doğumunun 850 Yılı Nedeniyle Rusya Merkez Bankasınca 1991 Yılında Tedavül Edilmiş Hatıra Parası
Hüsrev'in bir pınarda yıkanan Şirin'i görüp aşık oluşu (Hüsrev ve Şirin 17. bölümünden)

Nizâmî-i Gencevî (Azerbaycanca: Nizâmî Gəncəvi, Farsça: نظامی گنجوی; asıl ismi: Ebu Muhammed Cemâleddin İlyas bin Yusuf; d. 1141[1][2], Gence[3]– ö. 1209[1][2], Gence) - azerbaycan ve fars edebiyatınin klasiği, orta çağda Doğunun en büyük şairlerinden biri, fars dilindeki epik edebiyatın en büyük lirik şairi, fars dilindeki epik şiiriyete konuşma dili ve realistik üslubu katmış yazardır.

Felsefe, edebiyat, astronomi, tıp, geometri gibi alanlarda çalışmalar yapmış bir 12. yüzyıl filozofu ve şairidir. Eserlerinin çoğunu Farsça yazan şair Fars edebiyatında hamse türünün kurucusu sayılır.[4] destansı şiir türünü zirveye taşımış, manzum aşk hikâyelerinin en büyük üstadı unvanını kazanmıştır.[4]

Eserleri kendinden sonraki şair ve düşünürleri etkileyerek Sadi-i Şirazi'nin Bostan'ında, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Mesnevi'sinde, Emir Hüsrev Dehlevi'nin Hamse'sinde, Arif Erdebili'nin Ferhadnamesinde, Ali Şir Nevai ve Abdurrahman Cami’nin “Hamsal”larında, Fuzuli’nin Leyla ve Mecnun’unda yeniden işlenmiştir.[5]

Tarihî-medenî muhit

1135/1136'dan 1225'e kadar Azerbaycan (çoğunlukla bugünkü Güney Azerbaycan topraklarını kapsayan) ve Arran eyaletleri, Irak-Acem'daki Selçuklu sultanlarının Büyük Atabayları olarak Eldenizler hanedanı tarafından yönetildi. Eldeniz (bazen Eldagez veya Eldegiz) hanedanı, Irak-Ajam'da Selçuklu padişahının azat edilmiş gulamı (savaşçı-köle) olan Kıpçak kökenli Şemseddin Eldeniz tarafından kuruldu. Selçuklu İmparatorluğu'nun çöküşü sırasında Azerbaycan'ın atabayları (yani Selçuklu tahtının mirasçılarının naibi) haline gelen Eldenizler, 1181'den itibaren bölgeyi bağımsız yerel yöneticiler olarak yönetmeye başladılar. Eldeniz devletinin varlığı, 1225 yılında Celaleddin'in daha önce Gürcülerin ele geçirdiği topraklar da dahil olmak üzere eyalet topraklarını ele geçirmesiyle sona erdi.[6] Şemseddin Eldeniz muhtemelen 1153.yılında Sultan Mesud ibn Muhammed'in son gözdesi Gass Bey Arslan'ın ölümünden sonra Azerbaycan'ın kontrolünü ele geçirdi.[7]

O dönemde Arran ile Azerbaycan'la komşu olan Şirvan bölgesinde Kasrani hanedanının yönettiği Şirvanşahlar devleti mevcuttu. Kasrani hanedanı Arap kökenli olmasına rağmen Farslaşmış ve bu hanedanın kralları kendilerini eski Sasani krallarının mirasçıları ilan etmişlerdir.[8]

Nizâmî’nin doğum tarihine kadar Türk-Selçuklular’ın İran ve Güney Kafkasya’yı ele geçirmesinden yüz yıl geçmişti. Fransız tarihçi René Grousset’e göre, kendi kökenleri Türkmen olan Selçuklular, İran’ın başkentini ele geçirdikten sonra ülkede Türkleştirme politikası uygulamamış, aksine "‘gönüllü bir şekilde Fars oldular ve eski büyük Sasani şahları gibi İran halkını göçebe saldırılardan, İran kültürünü ise Türkmen tehlikesinden korudular".[9]

Nizâmî, Hamsa’ya dahil olan şiirler üzerinde çalışmaya başladığı XII. yüzyılın sonuncu rübündeyken, Selçuklar büyük hakimiyet dönemini yaşarken, siyasi ve sosyal çalkantılar artmıştı. Ancak, fars medeniyeti, merkezileşmiş[10] yönetimin olduğu dönemlere kıyasla yerel yönetimlerin parçalanma döneminde daha iyi gelişti ve fars dili edebiyatın ana dili olarak kaldı. Bu özellik, o zamanın fars medeniyeti forpostu niteliğini taşıyan, Nizâmî’nin de yaşadığı ve İranlı halkın üstünlük kurduğu[11] Kafkasya şehri olan Gence’ye de aitti. Aynı dönemde Gence’de İranlı halkın üstünlük kurmasına, Nizâmî’nin çağdaşı ve aynı zamanda Gence şehrinde yaşamış olan tarihçi Kirakos Gandzaketsi (yak. 1200–1271) de tanıklık ediyor[12].

Orta çağ Ermenice edebiyatta tüm İranlı halklar “parsik” yani arslar olarak adlandırılırdı ve bu da Gandzaketsi’nin eserinin İngilizce çevirisinde de kendini göstermiştir.[13] Nizâmî’nin yaşadığı dönemde Gence’nin fars medeniyetinin geliştiği şehirlerden biri olduğunu gösteren faktörlerden biri de, XIII. yüzyıla ait Nüzhet al-Meclis antolojisinde, XI-XII. yüzyıllarda şehirde yaşamış 24 Farsça şairin eserinin toplanmasıdır.[14] XI-XII. yüzyıl Gence’sinde İranlı halk arasında özellikle Kürtleri de belirtmek gerekir, çünkü burada yaşamış olan Kürt kökenli Şeddadiler hanedanı şehri yönetmiştir. Nizâmî’nin babasının Kum’dan Gence’ye göç etmesi ve annesinin de bu şehirde yaşamasını bazı araştırmacılar, şehirde Kürtlerin üstünlüğüne dayandırır. [15] [16]

Nizâmîden yüz yıl sonra yaşamış olan İranlı tarihçi Hemdullah Gazvini, “hazine dolu” Arran şehri olarak nitelendirdiği Gence’yi İran’ın en zengin ve gelişmiş şehri olarak tasvir eder.[17] O dönemde Azerbaycan, Arran ve Şirvan, Horasan’dan sonra Fars medeniyetinin ikinci büyük yeni merkeziydi. Uzmanlar, Fars şiirinin Horasan tarzı içinde batı okulunu ayırırlar ki bu da Azerbaycan okulu, bazen de Şirvan, Arran veya Kafkasya okulu olarak adlandırılır. Bu okul karmaşık metaforik ve felsefi içeriği, aynı zamanda Hristiyan geleneğinden alınmış imgeleri kullanarak seçer.[18] Nizâmî, Batı okulunun en önemli temsilcilerinden bir.[19][20]

XII y.y da Selçuklu Devleti'nin serhatleri genişledi[21]. Bu arazilerde esasen Fars yazısı kullanılıyordu. X y.y da Doğunun yazarları Arap olmamalarına rağmen kendi eserlerini Arapça yazardılar ve bu bir gelenekti. Bununla birlikte Moğollar istilasına kadar bütün Doğu edebiyati fars dilinde yazmaktan gurur duymuş.[22] Fakat XIV y.y dan sonra Doğu edebiyat alemi türk dilinde yazmaya başladı. Lakin kendi eserlerini Türkçe yazanların hepsi de Türk şair ve alimleri değildi. Mesela Orta çağ'da Avrupa'da aynı bunun gibi fen ve edebiyat dili Latin diliydi. O ister hukukşınas, o ister doktor veya başka bir alan uzmanı olsun kendi eserlerini Latin dilinde yazmalıydı. Bu nedenle İngiliz yazarı Uil'yam Garveya (1578-1657) Roma imparatorluğu'nun yıkılmasına 1200 yıl geçmesine rağmen yazdığı tüm eserleri Latin dilindeydi.[23]

Nizâmî dahil o dönemde Farsça eserleri yazan Azerbaycan'ın birçok meşhur edipleri vardı, özellikle Gatran Tebrizî(1010-1080), Hakanî Şirvanî (1126-1199), Mehsetî Gencevî(1089-1183), Abdul-Elâ Gencevî (XII y.y), İzzettin Şirvanî, Felekî Şirvanî(1126-1160), Mudcir at-Din Baylakanî(?-1190) ve başkalar. O dönemde Doğu'da Azerbaycanlı alimler Musa Şahavet (VII—VIII y.y), İsmail ibn Yassar (VII—VIII y.y), Abu-l-Abbas al-Ama (?-718), Abubakr Ahmed Bardidci (?-914), Abusaid Ahmed Bardai (?-929.), Abulhasan Bahmenysr al-Azerbaycanî (?-1066), Eynalguzat Mianedci (1099—1131), Hatip Tebrizi (1030—1108) ve başkalar kendi eserlerini Arap dilinde yazmışlar.[24]

Hayatı

Nizâmî'nin hayatı hakkında çok az şey biliniyor. Şairin hayatıyla ilgili bilgilerin kaynağı eserleri ve yeterince açık bilgi verilmeyen bazı şiirleridir.[25] Bu nedenle Nizâmî'nin adı ve kişiliği etrafında pek çok efsane yaratılmış ve onun biyografisini süslemiştir.[26]

Adı ve rumuzu

Şairin asıl adı İlyas, babasının adı Yusif, dedesinin adı Zeki'dir: oğlu Muhammed'in doğumundan sonra adı şairin tam adı olarak değiştirilmiş, tam adı ise Ebu Muhammed İlyas ibn Yusuf bin Zaki ibn Muayyed.[11]

Şair, edebi bir lakap olarak, bazı tezkireciler tarafından, şairin ailesinin geleneksel olarak nakışla uğraştığı için açıkladığı "Nizâmî"[27] kelimesini seçmiştir; Nizâmî, edebiyata yönelmek için aile sanatından vazgeçmiş ve bir dokumacı sabrıyla eserlerini çalışmıştır.[24] Şair Nizam ed-Din Ebu Muhammed İlyas ibn Yusuf ibn Zeki ibn Muayyad'dı.[28] Yan Rypka, şairin resmi adının Hâkim Jamal al-Din Ebu Muhammad İlyas ibn Yusuf ibn Zeki ibn Muayyad Nizâmî olduğunu belirtiyor.[29]

Doğum tarihi ve yeri

Nizâmî'nin kesin doğum tarihi bilinmemektedir[30]. Şairin 1140-1146 (hicri 535-540) tarihleri arasında doğduğu bilinmektedir. Nizâmî'nin biyografi yazarları ve modern araştırmacılar, onun kesin doğum tarihini altı yıl (535-40/1141-6) olarak belirtmektedir.[31] Yerleşik geleneğe göre ve UNESCO tarafından kabul edilen tarihe göre şairin doğum tarihi olarak 1141 yılı kabul edilmektedir.[32] Şair, "Hosrav ve Şirin" destanının "Kitap için özürler" bölümünde bu tarihe değiniyor ve şöyle diyor:

Felek yaratırken demiş bana "şir",
Lakin bu vücudum bir yün heykeldir,
Değilim düşmanla vuruşan şirden,
Yeter ki, kendimle savaşırım ben.

(Çeviri:Resul Rıza)

Bu beyitlerden şairin Aslan burcunda doğduğu bilinmektedir. Aynı bölümde Nizâmî, şiir üzerinde çalışmaya başladığında kırk yaşında olduğunu, şairin Hicri takvime göre 575 yılında şiiri yazmaya başladığını belirtmektedir. Bu rivayete dayanılarak Nizâmî'nin H. 535 (MS 1141) yılında doğduğu sonucuna varılmaktadır. O yıl 17-22 Ağustos tarihlerinde yıldızlar Aslan burcunun altında hizalanmıştır ve buna göre Nizâmî'nin 17-22 Ağustos 1141'de doğduğu varsayılmaktadır[33].

Şairin doğum yeri uzun süre tartışma konusu olmuştur. Lütfali Bey Azer (18. yüzyılda yaşamış) "Ataşgade" adlı tezkiresinde Nizâmî'nin "İskendername" adlı şiirinden söz etmektedir (şiirin Abdulla Şaig ve Mikayil Rızaguluzade tarafından tercüme edilip basılan versiyonunda bu ayet yer almamaktadır) aşağıda Nizâmî'nin Kum'unda zikredilmektedir. orta İran'da doğduğunu iddia ediyor:

Ben inci gibi Gence denizinde kaybolsam da,
dağlarda yerleşen Kum şehrindenim.

(Çeviri Ahmad Isayev[34])

Nizâmî'nin tüm ortaçağ biyografi yazarları (Aufi Sadidaddin (XIII. yüzyıl), Devletşah Semerkandi (XV. yüzyıl), vb.), şairin doğduğu şehir olarak onun hayatı boyunca yaşadığı ve öldüğü Gence şehrini gösterir. Akademisyen Y.E. Bertels, Nizâmî'nin bildiği en iyi ve en eski yazmalarda bile Sakız hakkında bilgi bulamadığını belirtmektedir.[35] Günümüzde akademik yazarların kabul ettiği ortak görüşe göre Nizâmî'nin babasının Kumlu olduğu[28] (ve onun yerel temsilcileri Azerbaycan Atabaylarının) yönetimi altındaydı.

Nizâmî şehirde doğmuştur[36] ve ömrünün sonuna kadar şehirde yaşamıştır. Memleketi Gence'de o dönemde İranca konuşan nüfus hakimdi[11], dolayısıyla Fars kültürü hakimdi.[11] Hayatı hakkında çok az bilgi bulunmasına rağmen şairin ömrünün sonuna kadar Güney Kafkasya'da yaşadığı varsayılmaktadır.[11] Eserlerinde Nizâmî'nin hayatı hakkında çok az bilgi verilmektedir.[37]

Ebeveynler ve akrabalar

Nizâmî, 1141-1145 yılları arasında Gence’de doğdu. Kum'dan Gence'ye taşınam babası Yusif ibn Zeki, muhtemelen devlet görevlisiydi.[38] Annesi Raisa[39], Nizâmî’nin kendi ifadesine göre[40][41] Kürt kökenliydi. Muhtemelen Kürt sülalesinin başkanının kızı olan bu hanım[42], bazı varsayımlara göre Gence’de hakimiyet sürmüş Şeddadiler hanedanından olabilir.

Nizâmî, ebeveynlerini erken kaybetti.[43] Babasının ölümünden sonra annesi İlyas’ı yetiştirdi, annesinin ölümünden sonra ise çocuk dayısı Hoca Ömer’in himayesine girdi.[44]

Devletşah Semerkandi (1438–1491), “Tezkiret et-şüera” adlı eserinde (1487’de tamamlanmıştır) Nizâmî’nin şair kardeşi Kivami Müterrizi’yi belirtmiştir 12.

Eğitimi

Nizâmî, döneminin standartlarına göre mükemmel bir eğitim görmüştür.[45] Nizâmî'nin yaşadığı dönemde şairin çeşitli konularda bilgi sahibi olması gerektiğine inanılıyordu. Ancak buna rağmen Nizâmî aldığı eğitimle şairler arasında öne çıkmayı başarmıştır: Nizâmî'nin eserleri onun Arap ve Fars edebiyatının sözlü ve yazılı gelenekleri, matematik, astronomi, astroloji[46], simya, tıp, botanik, teoloji, Kur'an tefsiri, Şeriat, Hristiyanlık, Yahudilik[47], İran mitleri ve efsaneleri[48] tarih, ahlâk, felsefe, ezoterizm, müzik ve güzel sanatlar[26][49] onun iyi bilgisine tanıklık etmektedir.

Nizâmî, kaynaklarda sıklıkla “hekim” (Danişmend)[50] olarak anılsa da ne Farabi, İbni Sina ve Sühreverdî gibi bir filozof, ne de İbnü'l-Arabi ve Abdülhamid gibi bir tasavvuf teorisyeni değildi. Razzaq el-Kashani. Bununla birlikte daha sonraki bir dönemde yaşamış olan ve farklı bilim dallarında çalışmalarına rağmen felsefe, irfan ve teolojiyi birleştirmeye çalışan Kutbuddin Şirazi ve Baba Afzal Kaşani gibi onlar da İslam felsefi düşüncesinin çeşitli alanlarında yetkin filozof ve irfan sahibi olarak kabul edilmektedirler.[51]

Kişisel hayatı

Nizâmî'nin hayatı hakkında çok az bilgi saklansa da, onun bu durumda dürüstlüğünü kaybedeceğinden korktuğu ve her şeyden önce özgür yaratıcılık fırsatını dilediği için saray şairi olmadığı kesin olarak bilinmektedir.[52] Bununla birlikte Nizâmî, eserlerini farklı hanedanların yöneticilerine ithaf etmiştir. Mesela Nizâmî, "Leyli ve Mecnun" destanını Şirvanşah'a, "Yedi Güzel" destanını ise Eldeniz'in rakibi Aksunguri hanedanından Alaaddin Bebek Arslan'a ithaf etmiştir.[53]

Nizâmî hayatı boyunca Gence'de[2] yaşadı ve üç kez evlendi. Şairin ilk ve en sevdiği eşi Afag adında bir Kıpçak kölesiydi.[54] Kendisine birçok şiir ithaf eden Nizâmî, onu "onurlu görünüşlü ve güzel akıllı" olarak nitelendirdi. Afaq, Derbent hâkimi Dara Muzaffardin tarafından Nizâmî'ye hediye edildi ve Nizâmî onu azat ederek onunla evlendi. 1174'te oğulları doğdu ve şair, oğluna Muhammed adını verdi. Afag, 1178-1179'da "Hosrav ve Şirin" destanı tamamlanması sırasında vefat etti.

Nizâmî'nin sonraki iki eşi de vaktinden önce öldü ve ölümlerinin her biri, Nizâmî'nin bu vesileyle yazdığı şairin yeni destansı şiirinin tamamlanmasıyla aynı zamana denk geldi:

İlahi, niçin, ben her şiire göre bir hayat yoldaşı kurban vermeliyim[55][56]

Nizâmî, eserlerine ve şiirlerine yansıyan siyasi istikrarsızlığın ve yoğun entelektüel faaliyetin olduğu bir dönemde yaşadı. Şairin hamileriyle olan karşılıklı ilişkisi, eserlerinin kesin yazılma tarihi hakkında bilgi bulunmamakta olup, bilinen tarihler Nizâmî'den sonraki dönemde yaşayan tezkirelerin verdiği bilgilerden elde edilmektedir.[57] Nizâmî yaşadığı dönemde dahi büyük bir hürmet ve şeref sahibiydi. Atabaylar, Nizâmî'yi defalarca saraya davet etmiş, ancak şair ısrarla reddetmiş, buna rağmen Nizâmî'yi evliya olarak gören hükümdar, ona beş bin dinar ve 14 köy bağışlamıştır.[58]

Nizâmî dini inancına göre sünni bir müslümandı.[59] Şairin doğum tarihi gibi ölüm tarihi de tartışmalıdır. Nizâmî'nin ölüm tarihini kaydeden Orta Çağ biyografi yazarları 37 yıllık bir farkla (575-613/1180-1217) farklı rakamlar verirler. Şu anda kesin olan tek bilgi Nizâmî'nin 13. yüzyılda öldüğüdür.[60] Nizâmî'nin H. 605 (MS 1208/1209) yılındaki ölüm tarihi, Gence'de bulunan ve Bertels tarafından yayınlanan Arapça bir yazıta dayanmaktadır.[61] Şairin ölüm tarihi ile ilgili ikinci bilgi muhtemelen Nizâmî'nin ölümünden sonra oğlu tarafından yazılan ve kadim filozoflar Platon, Sokrates ve Aristoteles'in ölümüyle ilgili şiire "İskendername" şiirin "İkbalnamei" adlıkinci bölümünde eklenen mısralardır. Bu beyitlerde şairin yaşı Hicri takvime göre belirtilmiş ve buna göre ölüm tarihi Hicri 598 (1201/1202) olarak hesaplanmıştır.[62]

Altmış üç yaşından altı ay kadar
Geçmişken, istedi iyisin sefer.
Geçmiş alimlerden konuştu bütün,
O da onlar gibi yatacak bir gün.

Mikayıl Rızaquluzadenin tercümesi

Yaratıcılığı

Edebi etki

Profesör Chelkovsky'ye göre Firdevsi'nin "Şehname"'sini okumak Nizâmî'nin en sevdiği eğlenceydi.[63] Nizâmî'nin eserinde Katran Tebrizi, Sanai, Fahreddin Esad Gürgani ve Taberî gibi yazarlar etkilenmiş olsa da Firdevsi'nin eseri, şairin ana ilham kaynağı ve "İskendernâme" şiirinin yazımı sırasında ana kaynak olmuştur. Nizâmî eserlerinde, özellikle de İskendername'nin girişinde sıklıkla "Şehname'"ye atıfta bulunur. Firdevsi'nin eserine hayran olan Nizâmî'nin, bu esere layık epik şiirler yaratmayı hedef edindiği ve bu şiirlerden üçünü - "Hüsrev ve Şirin", "Yedi Güzel" ve "İskendername"yi - kullandığını varsayabiliriz.[64] Yaratılışının kaynağı olarak Shahnameh'i kullandı. Nizâmî, Firdevsin'i "hekim" - "danişment", "zeki" - "bilgili" ve "sözleri yeni bir gelin gibi süsleyen" hitabet sanatının büyük ustası olarak nitelendirdi. Oğluna "Şehname"'yi okumasını ve bilge adamın değerli düşüncelerini ezberlemesini tavsiye etti.[65] Yevgeny Bertels'e göre, "Nizâmî, kendi eserlerini Firdevsi'nin eserlerinden üstün görüyor", "palaz"ı "ipeğe", "gümüş"ü de "altın"a çevirdiğini söylüyor.[66]

Nizâmî'nin eserinde 11. yüzyıl İran şairi Fahreddin Esad Gürgani'nin eserinin büyük etkisi olmuştur. Şiirlerinin pek çok olay örgüsünü Firdevsi'nin eserlerinden alan Nizâmî, ağırlıklı olarak şiir yazma sanatını, mecazlı konuşmayı ve kompozisyon oluşturma tekniğini Gürgani'den öğrendi. Bu, "Hosrav ve Şirin" destanında, özellikle de Gürgani'nin "Vais ve Ramin" şiirindeki ana sahnenin tekrarı olan "Aşıkların kavgası" sahnesinde açıkça görülmektedir. Ayrıca Nizâmî şiiri ve Gürgani'nin şiirini Hazaj döneminde yazmıştır. Gürgani'nin çalışmasının Nizâmî'nin eseri üzerindeki etkisi, Nizâmî'nin astroloji bilimine olan ilgisiyle de açıklanabilir.[67]

Nizâmî, ilk anıtsal eseri "Sırlar Hazinesi"ni Sanain'in "Hadikat-ül-hakaik" şiirinden etkilenerek yazmış.[68][69]

Eserleri

Hamsa

Sırlar hazinesi

"Sultan Sencer ve yaşlı kadın" hikayesine Sultan Muhammed'in çizdiği minyatür, Tebriz minyatür okulu, 1539–1543, Britanya Kütüphanesi.
"Sultan Sencer ve yaşlı kadın" hikayesine Sultan Muhammed'in çizdiği minyatür, Tebriz minyatür okulu, 1539–1543, Britanya Kütüphanesi
"İki Rakip Alimin Hikayesi" minyatür, Tebriz Minyatür Okulu, 1539–1543, Britanya Kütüphanesi.


Sırlar Hazinesi Nizâmî Gencevi'nin ilk büyük ölçekli eseridir. Yakın ve Orta Doğu edebiyatında didaktik şiir türünün[70] en değerli örneklerinden biri olan bu eser, şairin eserinde epik şiir alanında ilk kalem deneyimi olmuştur. Eser Hicri 570 yılında yani MS 1174-1175 yılına denk gelmektedir. "Sırlar Hazinesi"nin, Nizâmî'ye kadar Yakın ve Orta Doğu edebiyatında yaygın olan didaktik eserler dizisi içinde yer aldığı görülmektedir. "Kâlile ve Dimne", "Kutadgu bilik", "Hadikatü'l-hakika", "Syasatname", "Kâbusname", "Cehar makalesi" ve diğerleri gibi eserlere yakın olan "Sırlar Hazinesi" bunlardan farklıdır. Nizâmî kendisinden önceki didaktik literatürü özetlemiş ve ona daha yüksek hümanist[71] ve demokratik[71] bir yön vermiş gibi görünüyor.

Nizâmî Gencevi "Sırlar Hazinesi"ni yazarken kendisinden önceki Doğu edebiyatında yerleşmiş bir takım gelenekleri geliştirerek özgün bir duruş sergilemiştir. Bu yön ilk olarak Hintli bilim adamı A. A. Ahmed'in dikkatini çekti. Şöyle diyor: "Haca Nizâmî Gencevi, kadim üslubu değiştirerek yeni bir mesnevi söyleyiş şekli icat etti, sözü süsledi ve her şeyden önce bu ince ve zorlu yolu takip ederek, uygunsuz, nahoş, taş yüzlü sözlerin gizemini temizledi. ve bu yoldan gelen hoş olmayan tekerlemeler mülkü yerleşti."[72] Nizâmî'nin "Sırlar Hazinesi"  adlı eseri tevhid, net, mirac, eserin ithaf edildiği kişiye hitaben, kitabın yazılma sebebi ve kitabın sonunda yer alan formları tanıtarak didaktiktir. Her teorik makaleyle ilgili yalnızca bir öğretici hikaye vererek, ana konuya geçmeden önce şiir türünün biçimini geliştirdi. Aruz vezni behr serisinde, Nizâmî'nin Farsça "Sırlar Hazinesi" gibi ayrı ayrı behrler bulunmasına rağmen,[73] bu behr'in büyük didaktik şiirlerde kullanıldığına dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. "Sırlar Hazinesi"nden önce yazılan didaktik şiirler Aruz'un Hazac behrinde yazılmıştr.

Nizâmî'nin hamsesinde çok sayıda atasözü, mesel, vecize ve deyimlerden yararlanarak eserinin sanatsal değerini artırmıştır. Ayrıca halk yaratıcılığı ve folklorundan aldığı ifadeler ağırlıklı olarak Azerbaycan halkıyla ilgiliydi. Bu nedenle "Sırlar Hazinesi"ndeki aforizma ve atasözlerinin ifade ettiği derin manayı, Azerbaycan halkının örf ve adetlerini, dilini ve anlatımını bilmeden tam olarak anlamak mümkün değildir.[74] "Sırlar Hazinesi"nin sanatsal dilinden bahseden Y. E. Bertels, şairin bu eserinde sanatsal sözcüğün gerçek ve mecazi tüm anlamlarını kullandığını göstermektedir. Dolayısıyla "Sırlar Hazinesi"ni derinlemesine anlamak için kapsamlı, evrensel bilgiye sahip olmak gerekir. Y. E. Bertels, "Sırlar Hazinesi"nin birtakım ayetlerinin Batılı ve Doğulu araştırmacılar tarafından doğru yorumlanmadığını göstermiş, derin aforizmalarla ifade edilen ayetleri açıp analiz etmiştir.[75] Ancak Y. E. Bertels, "Sırlar Hazinesi"nde anlaşılması zor imalar ve kompozisyonlar kullanıldığını, şairin eserin dilini kasıtlı olarak karmaşıklaştırdığını belirtiyor. "Sırlar Hazinesi", halk yaratıcılığından gelen çok anlamlı ifadeler, deyimler ve deyimsel kombinasyonlar açısından zengin olduğundan, onun derin anlamını anlamak gerçekten bazı zorluklara neden olmaktadır. Y. E. Bertels'in şiirin dili hakkındaki yorumları, onu "Sırlar Hazinesi"nin sıradan kitleler için değil, yüksek eğitimli soylu sınıf için yazıldığı sonucuna götürür.[76]

H. Araslı, "Sırlar Hazinesi"nin ana fikir ve temasının adalet ve emek teması olduğunu, genel olarak dönemin önemli sosyo-politik ve ahlaki kıssalarının bu temaya yansıdığını belirtiyor[77]. "Sırlar Hazinesi" temasından bahseden Y. E. Bertels, şairin adalet ve çalışma, sözünde durma, merhametli olma, altın düşmanlığı ve gerçek dostluk hakkındaki düşüncelerinin eserin temelini oluşturduğunu göstermiştir.[78] F. Gasımzade, "Sırlar Hazinesi"nin ayrı ayrı makalelerinde sunulan konu ve fikirleri adalet, emek ve ahlak olmak üzere esas olarak üç yönde gruplayıp analiz etmenin mümkün olduğunu belirtmektedir.[79]

Hüsrev ve Şirin

Hüsrev ve Şirin, Nizâmî Gencevi'nin ikinci destanıdır. Eser 1180.yılında Farsça yazılmıştır. Nizâmî Gencevi bu eserini Atabay Şemseddin Muhammed Cihan Pehlivan Eldegiz'e (1173-1186) ithaf etmiştir. Eserde Cihan Pehlivan'ın yanı sıra Toğrul ibn-Arslan Selçugi (1178–1194) ve Gizil Arslan'dan (1186–1191) da bahsedilmektedir.

Eserin konusu, Sasani kralı II. Hüsrev Parviz (590-628) ve eşlerinden biri olan Şirin hakkında Doğu'da yaygın olarak yayılan "Hüsrev ve Şirin" efsanesine dayanmaktadır.  Hüsrev ile Şirin destanı, Nizâmî'den çok önce, ilk kez Firdevsi (10. yüzyıl) tarafından "Şahname" kapsamında yazılmıştır. Ancak Firdovsi, eserinde epizodik bir sahne yaratarak "Hüsrev ve Şirin" destanına hafifçe dokunmuştur. Nizâmî Gencevi bu konu üzerinde geniş çaplı çalışmayı kendine görev edinmiş ve ilk kez "Hüsrev ve Şirin" üzerine bir mesnevi yazmıştır.  Bazı araştırmacılara göre Nizâmî Gencevi, "Hüsrev ve Şirin"i Fahreddin Esad Gürgani'nin "Veys ve Ramin" şiirinin doğrudan etkisiyle yazmıştır.[80][81]

İran'da "Hüsrev ve Şirin"in bilimsel tenkitli metni Vahid Dastgerdi tarafından hazırlanıp yayımlandı.[82]  Vahid Dastgerdi'nin derlediği nüsha, otuz eski ve muteber el yazmasının karşılaştırılması sonucunda ortaya çıkmıştır.  Bu kopyalar 1300 ile 1689 yılları arasında yazılmıştır.  Bu ve diğer yönlerden dolayı Vahid Dastgerdi'nin yayınladığı nüsha, şiirin en güvenilir nüshalarından biri olarak kabul edilir.[83]  Astgerdi'nin derlediği nüshada şiirin mısra sayısı 12508'dir.  Bir diğer önemli kaynak olan L. A. Khetagurov'un derlediği nüshada[84] ayet sayısı 12330'dur. Khetagurov'un derlediği bilimsel-eleştirel metin, dünyanın ünlü kütüphanelerinde saklanan en eski, güvenilir on nüsha esas alınarak derlenmiş, ayrıca Dastgerdi'nin baskısı kullanılarak açıklamalar yapılmıştır. Dastgerdi'nin derlediği nüsha, Khetagurov'un derlediği nüshadan 278 satır daha fazladır.

"Hüsrev ve Şirin" destanı Nizâmî Gencevi Hamsa'nın en ilginç eserlerinden biri olmasına rağmen, bu eserin incelenmesine adanmış çok az çalışma bulunmaktadır.  Bu alanda G. Begdeli ve G. Aliyev'in çalışmaları özel önem taşımaktadır. İranlı ilim adamlarından Vahid Dastgerdi, ilk kez şairin eserlerinin mükemmel bilimsel-eleştirel metinlerini hazırlayıp yayınlamış, ayrıca Nizâmî'nin eserlerinde yer alan anlaşılması güç kelimelerden oluşan bir sözlük derlemiştir.  Ancak eserlerin bilimsel analizine katılmadı.  Nizâmî'nin eserlerinin incelenmesine özel önem veren İranlı alimlerden biri de "Ahvalo asare-qasaedo gazaliyyate-Nizâmî Gencevi" eserinin yazarı Said Nafisi'dir.  Yazar bu eserinde ağırlıklı olarak Nizâmî'nin döneminden ve eserlerini kime ithaf ettiğinden bahsetmiş, aynı zamanda şairin tüm şiirlerinin kısa bir analizini de yapmıştır.  Said Nafisi, ağırlıklı olarak "Hüsrev ile Şirin" şiirinin ahlaki ve didaktik özelliklerinden bahsetmiş, siyasi, sosyal ve felsefi öneminden bahsetmiş ancak görsellerin analizine dikkat etmemiştir.[85] "Nizâmî'nin Şair-destanı" kitabının yazarı İranlı Ali Ekber Şahabi, şairin yaşadığı dönem ve eserleri hakkında bilgi vermekle birlikte, seleflerine göre daha çok Nizâmî'nin eserlerinin tahliline odaklanmış ve kısa bir özet vermiştir. Hamsa'nın tüm kahramanlarının açıklaması.  1954 yılında Mısırlı bilim adamı Abdul-Naim Muhammad Hassanei'nin "Nizâmî al-Gencevi" monografisi Kahire'de yayınlandı.[86] Abdul-Naim Muhammad Hasanein, "Hamsa" hakkında seleflerine göre daha geniş bir görüş ortaya koymuş, her şiiri ayrı ayrı ele alıp analiz etmiştir.  "Hüsrev ve Şirin" şiiri üzerine yorum yapan Sovyet bilim adamlarından Y. E. Bertels, Nizâmî'nin eseri üzerine birçok araştırma eserinin yazarıdır.  Bertels, Hüsrev ile Şirin adlı şiirinin fikir içeriğini ayrı ayrı eserlerinde dile getirmiştir.  Bertels, Hüsrev, Şirin ve Ferhat karakterlerinin temel özellikleri hakkında çok kısa bir görüş bildirmiş ve eserin diğer versiyonlarından da kısaca bahsetmiştir.[87][88]

Leyla ve Mecnun

Leyli ve Mecnun, Nizâmî Gencevi'nin üçüncü şiiridir.  1188 yılında XXI Şirvanşah I. Ahsitan, Nizâmî Gencevi'ye bir mektup göndererek "Leyli ve Mecnun" konulu bir mesnevi yazmasını emretti.[89] [90][91][92] Ch.  Sasanian, Akhsita'nın pomaddan memnun olmadığını düşünür[93] ve şöyle yazar: "Leyli ve Mecnun'un şiirinde Akhsita'yı tatmin etmeyen yön, tam da hükümdarın şaire mektubunda hatırlattığı "Türkçe sıfatlar" ve "eski sözler"dir ".[94] A. Krymski, "Nizâmî'nin eserindeki Türk tasvirlerinin Şirvanşah sarayının zevkine pek uygun olmadığını" yazıyor.[95]

Ahşita'nın "Leyla ile Mecnun" şiirini onaylamaması ve şairin ölümüne kadar ihmal edilmiş olması muhtemelen şiirin 13. yüzyılın ilk yarısında redakte edilmesini zorunlu kılmıştır.  Şirvanşah'ın eserdeki mitolojik özelliklere ve Türk karakterlere karşı olumsuz tutumu sonucunda şiir daha sonra yeniden düzenlenmiş ve değiştirilmiştir.  Eserdeki üslup çeşitliliği göz önüne alındığında, bazı bölümlerde gözle görülür tutarsızlıklar, konudan sapmalar ve eserin genel fikriyle çelişen ayet ve şiirlere yer verilmesi, şiirin kendisinden daha zayıf bir şair tarafından neşredildiğini kanıtlamaktadır. Sanat açısından Nizâmî.[94]

Nizâmî'nin "Leyli ile Mecnun" şiirinin ilk bilimsel ve tenkitli metni, İranlı bilim adamı Vahid Dastgerdi tarafından 30 el yazması nüsha esas alınarak hazırlanmış ve 1934 yılında Tahran'da yayımlanmıştır.  Bu metni hazırlarken 13-17. yüzyıllarda istinsah edilen yazma eserlerden yararlanmıştır.  Dastgerdi, eserin metnine ilişkin açıklamasında şunları belirtiyor: "...Leyli ve Mecnun'un bugün en aslı nüshası elimizdedir ve 1965 yılında basılmasından sonra bütün el yazmaları ve matbu kitaplar okumak için kullanılamaz hale gelmiştir."[96] ANAS A.Ş. Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. AlasgaRızade ve F. Babayev'in yayımladığı bilimsel-eleştirel metin bilim adamlarının daha çok ilgisini çekiyor. Akademisyen Yevgeny Bertels bu kitabın editörlüğünü yaptı, akademisyen A.  A. Giriş kısmını Alizadeh yazdı.[97] Kritik metin, 10 el yazması ve V. Dastgerdi tarafından yayınlanan kopya esas alınarak derlendi.  Kullanılan el yazmalarından ikisi 14. yüzyıla kadar uzanıyor ve en eski nüshalar olarak kabul ediliyor.  Metin, katip Muhammed ibn el-Hüseyin ibn Sane tarafından 1361'de kopyalanan ve Fransa Milli Kütüphanesi'nde saklanan bir nüshaya dayanmaktadır.[97]

Leyli ve Mecnun, fikir ve muhteva itibarıyla "Hamse"de yer alan diğer şiirlerden tamamen farklı özgün bir eserdir.[98] Y. Bertels ve A. Boldyrev, "Leyla ve Mecnun"u Nizâmî'nin yaratıcılığında bir uçurum olarak görüyor.  Onlara göre Nizâmî, bu eserinde, eseri boyunca sürdürdüğü siyasi ve sosyal düşüncelerden uzaklaşmıştır.  Y. Bertels, "Leyli ve Mecnun'da şairin kendisini meşgul eden ana fikrin dışında kaldığı sanılmaktadır..." diye yazar.[99] A. N. Boldyrev bu fikrine devam ederek şöyle yazar: "Leyli ve Mecnun Nizâmî'nin aşkı, üçüncü eserinde önemli siyasi saiklerin fark edilmesine izin vermemişti... Belki de sırf bu yüzden Nizâmî, Şirvanşah Ahsita'nın tarikatına isteksizce yaklaştı."[100]

Nizâmî, "Leyla ile Mecnun" adlı şiirinde, insanın manevi esaretine ve aşk trajedisine yol açan sosyal-dinsel çatışmayı eleştirmiştir.[101] Leyla ile Mecnun'un fikir ve muhtevası iki temel edebî esasa dayanmaktadır. İlk durumda Nizâmî, iki gencin trajik aşkını sosyal ve dini koşullarla ilişkilendirir.  Eserin bu bölümünde ortaçağ yaşamının gerçeklerinin güçlü bir anlatımı gözlemlenebilmektedir.  İkinci durumda ise, mevcut sosyal ortamda insanın mutluluğunun imkânsız olduğu arka planına karşı, mutluluğa ulaşmanın ancak maddi dünyaya bakıp manevi dünyada sonsuz güzellikle tanışmakla mümkün olabileceği gösterilmektedir.[102]

Şiire bu açıdan bakıldığında iki Leyli ve Mecnun ve iki hal vardır.  Birincisinde Leyli ve Mecnun gerçek, maddi insanlardır ve dolayısıyla mevcut toplumsal koşullar gerçek tarihsel koşullardır.  Nizâmî eserin bu bölümünde olayları gerçeklere dayalı olarak anlatmaktadır.  İkincisinde Leyli ve Mecnun figüratif karakterler olarak tasvir edilmiştir. Eserin bu bölümünde sadece insanın hızları değil, varoluşu ve koşulları da metaforik bir bakış açısıyla somutlaştırılıyor.  Bu bağlamda çalışmanın ikinci bölümünde olaylar geleneksel bağlamda anlatılarak kutlanmaktadır.  Ayrıca Nizâmî, eserde bu iki önemli hususu tam bir birlik içinde birleştirmiş, ikincisi ise birincinin mantıksal devamı olarak verilmiştir.  Şiirin ilk bölümünde gelişen gerçek olaylar ve gerçek toplumsal-tarihsel temelde gelişen olay örgüsü, eserin sonlarına doğru felsefi-mitsel bir içerik kazanır.[102]

Yedi güzel

Nizâmî Gencevi'nin dördüncü destanıdır. Eser 1197 yılında Farsça yazılmıştır.  Nizâmî bu şiirini Aksungur hanedanından Maraga hâkimi Alaeddin Bebek Arslan'a ithaf etmiştir.  Şiirin başlığı tam anlamıyla "Yedi Portre" ve "Yedi Güzel" olarak çevrilebilir.  Eserin başlığında metaforizm bulunmaktadır.  Nizâmî bilinçli olarak kelime oyunu yapmış ve esere iki anlamlı isim vermiştir.[103]

Eserin konusu Sasani kralı Bahram Gur'un (420-439) efsanesine dayanmaktadır.  Şiirin neredeyse yarısı, antik mitolojiye göre her biri bir gezegene veya haftanın bir gününe karşılık gelen rengarenk saraylarda yaşayan yedi güzelin hikayelerinden oluşuyor.[104]  Yedi güzel şiiri erotik edebiyatın başyapıtlarından biri olmasına rağmen ciddi bir manevi anlam taşır.[105]

Aruz'un Hafif behr cildinde yazılan "Yedi Güzel" şiiri, çeşitli hesaplamalara göre 4637-5136 beyitten oluşmaktadır.[106] Alman oryantalist Hellmut Ritter, eserin eleştirel baskısına yazdığı önsözde, "Yedi Güzel"i "yeni Fars edebiyatının en iyi ve en güzel destanı" olarak tanımlıyor ve aynı zamanda "en önemli destanlardan biri" olduğunu da belirtiyor. Doğu Hint-Avrupa edebiyatının eserleri".  Nizâmî, şiiri yazarken aralarında Firdevsi'nin Şehname'si ve Nizam-el-Mülk'ün "Syasatname"sinin de bulunduğu çeşitli antik kaynaklardan yararlanmıştır. Şairin çoban ve sadakatsiz köpek hakkındaki hikayeyi buradan aldığına inanılmaktadır.  Nizâmî'nin yedi güzeli konu alan kısa romanlarını yazarken bazı eski edebi eserlerden yararlanmış olması muhtemeldir, ancak eski Doğu edebiyatının bilinen hiçbir örneğiyle paralellik kurmak mümkün olmamıştır.

Nizâmî'nin yazdığı hikâyeler daha sonraki dönemde Fars dili edebiyatının, doğu edebiyatının ve dünya edebiyatının gelişmesinde önemli bir etki yarattı.  Örneğin dördüncü (Slav) prensin anlattığı zalim prens hikâyesi Batı'da Poiti de la Croix çevirisinde "Turandot" olarak bilinse de[107] yazarının Nizâmî olduğu bilinmemektedir.[103]

Şiirin eleştirel metni 1934'te Prag'da hazırlandı ve Hellmut Ritter ve Jan Rypka'nın on beş el yazması nüshasına dayanılarak 1848'de Bombay'da elde edilen taş baskılarla birlikte 1934'te İstanbul'da yayınlandı.[103]  Bu baskı, sıkı bir metinsel-eleştirel metodolojiye dayanarak hazırlanan birkaç klasik Farsça metinden biridir: uzmanlar el yazmalarını "A" ve "B" olarak adlandırdıkları iki gruba ayırmışlardır.  Yalnızca her iki grup el yazmasında yer alan ayetler özgün kabul edildi. "B" grubundaki yazmalar yayına esas kabul edilmiş olup, "A" grubundaki yazmalardan eklenen ayetler köşeli parantez ile işaretlenmiştir.  "A" grubuna ait ayetler kritik kısımlarla verilmiştir.[103] 1936'da İranlı bilim adamı Vahid Dastgirdi eseri yayınladı ve bu nüsha daha sonra birkaç kez yeniden basıldı. Dastgirdi, "H. 700-1000 yıllarını kapsayan" on üç eski el yazması kullanmıştır.[108]

İskendernâme

İskendernâme, Nizâmî Gencevi'nin beşinci ve son destanıdır. Destan 1200 ile 1203 yılları arasında Farsça yazılmıştır.  "İskendernâme" şiiri iki kısımdan oluşur: Birinci kısma "Şerefnâme", ikinci kısma "İkbalnâme" denir. "Şerefname" Azerbaycan Atabaylarından Nusratuddin Abubekr ibn Muhammed'e, "İkbalname" ise Musul kadısı Malik İzzeddin'e ithaf edilmiştir.  İskendernâme, destan da denilebilecek tarihî-romantik bir şiirdir.[109] Eser, Nizâmî'nin aşk destanları başta olmak üzere diğer şiirlerinin en büyük cildi olup 10.460 beyitten oluşmaktadır. Eserin 6835 ayeti Şerefnâme'de, 3625 ayeti ise İkbalnâme'de toplanmıştır.

Şair bu eserinde sosyal ve siyasi olayları felsefi ve sanatsal panolarla aydınlatmıştır. Şiirde ilmî-felsefi muhtevanın yüksek bir sanatsal formla bir arada verildiği, Nizâmî'nin kaleminin gücünün tecelli ettiği görülmektedir.  M. F. Akhundov, Nizâmî'nin İskendernami'sini "hem içerik hem de anlatım güzelliğine sahip bir şiir" olarak adlandırır.[115]  Firudin Bey Koçerli, "Nizâmî gibi güzel konuşan, akıcı ve tatlı dilli şairlerin çok az olduğunu" belirtir.[110]

A.  Abbasov, "İskendernâme"nin Nizamî'nin eserinde (bazı alanlarda) kalıcılık ve biçim açısından müstesna bir konuma sahip olduğunu ve şairin diğer şiirlerinden üstün olduğunu belirtir.[111] Said Nafisi, İskendernâme'nin sanatsal bir başyapıt olmasının yanı sıra, şairin "Hüsrev ve Şirin" ve "Leyli ve Mecnun" şiirleriyle kıyaslandığında ikincil bir eser olduğunu belirtir.[109]

"İskendernâme" destan da denebilecek tarihi-romantik bir şiirdir.[112] Eser, Nizâmî'nin aşk destanları başta olmak üzere diğer şiirlerinin en büyük cildi olup 10.460 beyitten oluşmaktadır.  Eserin 6835 ayeti Şerefnâme'de, 3625 ayeti ise İkbalnâme'de toplanmıştır.  Şiir Aruz ağırlığında mütegarabe maksur (mahzûf) tarzında yazılmıştır.[113] Saginama ve singamanama İskandarname'de bir yeniliktir.  Şair, her destanın içeriğini anlatmadan önce genellikle giriş niteliğinde bir öğüt verir.  Bu yöntem yazarın diğer şiirlerinde de zaman zaman izlense de sadece İskendernâme'de bir sistem şeklini alır.  Nizâmî genellikle her bölümün sonunda bir özet yapar.

19. yüzyıldan itibaren Nizâmî'nin diğer eserleriyle birlikte İskendernâme şiiri de Avrupa'da tanınmaya başlandı.  Ünlü oryantalist Hammer, İskendernâme'den 100'e yakın ayeti Almancaya çevirmektedir. Avrupalı oryantalistlerden Darmstetter, Ete, Jacob, Brown, Arberru, Miller ve diğerleri eserlerinde "İskandername" şiirinden kısaca bahsetmektedir.  Macar oryantalist V. Bacher, 1871'de Nizâmî'nin hayatı ve eserleri hakkında yazmıştır.[114] James Darmesteter, Doğu'daki "İskandarname" anlatısından bahsederken, Nizâmî'nin eserinden de yeri geldiğinde bahsetmektedir. Nizâmî'nin İskender'inin bir peygamber, Allah aşığı ve İbrahim'in torunu olduğunu gösterir.  Darmstetter'e göre Nizâmî'nin ateşkeslerin yıkılmasıyla ilgili eski kaynaklardan haberdar olduğunu söylemek zordur.[115] Ete Herman, İskender'in hayat suyundan sonra karanlıklar dünyasına gidişini konu alan bölümün Farsça metnini Almancaya çevirip yorumlamıştır.[116] "Fars Edebiyatı Tarihi" adlı diğer eserinde de "İskendernâme" hakkındaki düşüncelerini yerinde olarak dile getirmiştir.  Arberry'ye göre "İskendernâme" şairin dördüncü şiiridir.  Yazar, bazı nedenlerden dolayı, "Şerefnâme"yi (I. Kısım) "İkbalnâme", "İkbalnâme"yi (II. Kısım) "Hiradnâme" olarak adlandırmaktadır.[117]

"İskendernâme" Nizâmî Gencevi'nin şiirleri arasında bilimsel-eleştirel metin içeren ilk eserdir.  Akademisyen A.  Alizadeh ve F. Babayev tarafından hazırlanan bu baskı, dünyanın çeşitli kütüphanelerinde saklanan en eski on el yazması esas alınarak derlenmiştir.[118]

Etnik kimliği

Nizâmî'nin ailesi hakkında bilgi yoktur, eserlerinden babasının isminin Yusuf olduğu (etnik kökeni tartışmalıdır) ve annesinin kuzey Azerbaycan bölgesinden olduğu görülebilmektedir.[119][120][121] TDV İslâm Ansiklopedisi'nde babasının Türk annesinin Kürt olduğu bilgisi yer alır.[122]

Nizâmî, kimi kaynaklarda Fars şairi olarak kabul edilegelmiş olsa da Azerbaycan kaynakları onun Türk asıllı olduğu konusunda hemfikirdir.[5] Bir grup araştırmacıya göre Kıpçak, diğerlerine göre Oğuz boyundandır.[5] Babasının Gence’ye gelip yerleştiği ve Nizâmî'nin orada doğduğu kabul edilmektedir.

Yaşamı

Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1141-1145 yılları arasında Gence'de dünyaya geldiği düşünülür.[4][123] Asıl adı İlyas, lakabı ise Nizammeddin'’dir. Aynı dönemde yaşamış olan başka Nizâmî’lerden ayrılmak için Nizâmî Gencevi yani Genceli Nizâmî adı ile zikredilmiştir.[124] Tam adı Ebu Muhammed İlyas bin Yusuf bin Zaki bin Muayyed Nizâmî şeklindedir[125]

Anne-babasını erken yaşta kaybeden Nizâmî’nin Gence’de dayısı sayesinde iyi bir eğitim gördüğü, dil ve edebiyat yanında astronomi, felsefe, coğrafya, tıp ve matematik okuduğu, müziğe ilgi duyduğu, Farsça ve Arapçadan başka Pehlevîce, Süryânîce, İbrânîce, Ermenice ve Gürcüce gibi dilleri de öğrendiği anlaşılmaktadır.[4] Kişisel gayretleri ile Orta Çağ döneminin ilimlerine vakıf olmuştur; Orta Doğu’nun sözlü ve yazılı edebiyatını öğrenmiştir. Eserlerinde, İslam ilimleri dışında, Antik Çağ Yunan Felsefesine de tamamıyla hakim olduğuna ve astronomi bilgisine dair kanıtlar bulunur.[124]

Eğitim döneminden sonra resmî bir görev almayıp çevredeki devlet adamlarına gönderdiği şiirlerden elde ettiği para ile geçindi; ancak bir saray şairi olmadı.[4] Saray çevresinde yaşamak yerine mütevazı bir yaşamı tercih eden Nizâmî, üç kez evlenmiş ve üç eşi de erken yaşta ölmüştür.[124] Eşleri içinden Derbend hükümdarı tarafından hediye edilen Kıpçak cariyesi[126] Afak adlı eşinden 1174'te Muhammed adında bir oğlunun dünyaya geldiği bilinir; nasihatnameleri oğlu Muhammed'e hitaben yazılmıştır.

Dindar bir kişi olan Nizâmî, Bâtınîliğe şiddetle karşı çıkıp, şiirlerinde Ehl-i sünnet inancını dile getirmiş, İslam peygamberi ve Dört Halife için övgüler yazmıştır.[4]

Nizâmî, edebiyata lirik şiirler yazarak başladı; ardından toplumsal, terbiyevi ve felsefi içerikli gazeller, kasideler, rubailer de yazdı.[125] Şiirlerinde devrin kültür dili olan Farsçayı kullandı. Eserlerinde aşkı farklı boyutları ile ele aldı; insan ve insan tabiatının güzelliğini işledi; hayatın anlamının insana ve insanlığa saygı göstermek olduğunu ifade eden temalar işledi.[5] Güzelliklerden bahsederken Gence şehrinden de özellikle bahsetmiştir.

Günümüze gelen tek eseri 35 bin beyitten meydana gelen Beş Mücevher (پنج گنج Panj Ganj) adlı hamsesidir (خمسه). Eserin çeşitli kütüphanelerde yüzlerce yazması bulunur. İran’da, Hindistan’da, Avrupa’da basılmış, manzum ve mensur çevirileri yapılmıştır.[4] Kaynaklarda şairin 20.000 beyitlik bir divanı olduğundan bahsedilirse de tam bir nüshası günümüze kadar gelmemiştir.

Eserlerinin yazılış tarihlerinden hareketle onun altmış yaşlarında iken 597-611 yılları arasında öldüğünü söylemek mümkündür. Mezarı eski Gence şehrindedir.

Hamse

  • Sırlar Hazinesi (مخزن الاسرار Makhzan al-Asrār; 1176): Erzincan'daki Mengüçlü Beyliği'nden Behramşah bin Davud'a[kaynak belirtilmeli] armağan edilmiştir.
  • Yedi Güzel (هفت پيكر Haft Paykar): Sasani Hanedanı'nın V. Behram ve eşlerini anlatan şiir.
  • Leylâ ile Mecnun (ليلى و مجنون Laylā o Majunūn; 1181): Şirvanşah Aksitan'ın isteği üzerine yazılmıştır.
  • Hüsrev ü Şirin (خسرو و شيرين Khusraw o Shīrīn; 1177 - 1181): Sasani Hanedanı'nın I. Hüsrev ile prensesi Şirin arasında yaşanan aşk anlatan bir şiir. İldenizliler hükûmdarı Cahanşah Pehlevan ve Kızılarslan ve Selçuklu Hanedanının son sultanı III. Tuğrul Bey'e övgü sözleri yazılmıştır.
  • İskendername (اسكندر نامه Iskandar Nāma): "Şerefname" (شرف نامه Sharaf Nāma; 1196-1200) ve "İkbalname" (اقبال نامه Iqbal Nāma 1200-ölüm) olmak üzere iki bölümden olan ve "İskender Zülkarneyn"'in hayatını anlatan şiir.

Kaynakça

  1. ^ a b c d https://data.bnf.fr/en/11917617/galal_al-din_abo_mohamad_ilias_ben_iosof_nezami_gangavi/%7Cbaşlık=British Museum person-institution thesaurus
  2. ^ a b c d e // British Museum person-institution thesaurus
  3. ^ I. Gershevitch, İhsan Yarşater, Richard N., Jackson P.., Avery P.. The Cambridge History of Iran (ing.). Cambridge University Press, 1968. Vol. 5. P. 578.
  4. ^ a b c d e f g "Mehmet Kanar, Nizâmî-i Gencevî, Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Yıl 2007, Cilt 33" (PDF). 16 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2015. 
  5. ^ a b c d "Genceli Nizami Türklüğü Edebi Yönü ve Hayatı (13. yy)". 12 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2016. 
  6. ^ K. A. Luther (15 Aralık 1987). "ATĀBAKĀN-E ĀḎARBĀYJĀN". Encyclopedia (eng). Iranica. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2010. ATĀBAKĀN-E ĀḎARBĀYJĀN, an influential family of military slave origin, also called Ildegozids, ruled parts of Arrān and Azerbaijan from about 530/1135-36 to 622/1225; as "Great Atābaks" (atābakān-e aʿẓam) of the Saljuq sultans of Persian Iraq (western Iran), they effectively controlled the sultans from 555/1160 to 587/1181; in their third phase they were again local rulers in Arrān and Azerbaijan until the territories which had not already been lost to the Georgians, were seized by Jalāl-al-dīn Ḵᵛārazmšāh in 622/1225. KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  7. ^ K. A. Luther (15 Aralık 1987). "ATĀBAKĀN-E ĀḎARBĀYJĀN". Encyclopedia (eng). Iranica. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2010. Īldegoz… He also sought to secure his position on the edges of the declining Saljuq empire by gaining control over parts of Azerbaijan; he probably gained clear control over it only after the death of Masʿūd’s last favorite, Ḵāṣṣ Beg Arslān b. Palangarī in 548/1153, who had been given a position in that area as well. KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  8. ^ Bosworth, C. E. Encyclopaedia of Islam – Shirwan Shāh. 1997: Brill. s. 488. We can also discern the progressive Persianisation of this originally Arab family (a process parallel to and contemporary with that of the Kurdicisation of the Rawwadids [q.v.] in Adharbaydjan). After the Shah Yazid b. Ahmad (381—418/991-1028), Arab names give way to Persian ones like Manuchihr, Kubadh, Faridun, etc., very likely as a reflection of marriage links with local families, and possibly with that of the ancient rulers in Shabaran, the former capital, and the Yazidids now began to claim a nasab going back to Bahrain Gur or to Khusraw Anushirwan.  |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
  9. ^ Grousset, Rene (1970). The Empire of the Steppes: A History of Central Asia. Rutgers University Press. s. 718. ISBN 0-8135-1304-9, 9780813513041 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). 2023-08-05 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-23. It is to be noted that the Seljuks, those Turkomans who became sultans of Persia, did not Turkify Persia — no doubt because they did not wish to do so. On the contrary, it was they who voluntarily became Persians and who, in the manner of the great old Sassanid kings, strove to protect the Iranian populations from the plundering of Ghuzz bands and save Iranian culture from the Turkoman menace. 
  10. ^ Peter J. Chelkowski, "Mirror of the Invisible World". — New York: Metropolitan Museum of Art, 1975, P.2
  11. ^ a b c d e De Blois, Francois (2004). Persian Literature – A Biobibliographical Survey: Volume V Poetry of the Pre-Mongol Period. Routledge. s. 544. ISBN 0-947593-47-0, 9780947593476. |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). 2023-08-05 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-23. Nizami Ganja’i, whose personal name was Ilyas, is the most celebrated native poet of the Persians after Firdausi… His nisbah designates him as a native of Ganja (Elizavetpol, Kirovabad) in Azerbaijan, then still a country with an Iranian population, and he spent the whole of his life in Transcaucasia; the verse in some of his poetic works which makes him a native of the hinterland of Qom is a spurious interpolation. 
  12. ^ Гандзакеци, Киракос (1976). КРАТКАЯ ИСТОРИЯ ПЕРИОДА, ПРОШЕДШЕГО СО ВРЕМЕНИ СВЯТОГО ГРИГОРА ДО ПОСЛЕДНИХ ДНЕЙ, ИЗЛОЖЕННАЯ ВАРДАПЕТОМ КИРАКОСОМ В ПРОСЛАВЛЕННОЙ ОБИТЕЛИ ГЕТИК. М.: Наука. s. 154. 2013-09-27 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-23. Глава 21. О разорении города Гандзак — "Этот многолюдный город [Гандзак] был полон персов, а христиан там было мало. 
  13. ^ Gandzakatsi, Kirakos (1986). Kirakos Gandzakats'i's History of the Armenians. New York. s. 197. 2007-07-16 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-23. This city was densely populated with Iranians and a small number of Christians. . Анонимный хронист начала XIII среди населения города упоминает две группы — христиане и персы (Анонимный хронист 2016-09-24 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)
  14. ^ "NOZHAT AL-MAJĀLES". Encyclopædia Iranica. 2011-08-28 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 iyun 2017. The most significant merit of Nozhat al-majāles, as regards the history of Persian literature, is that it embraces the works of some 115 poets from the northwestern Iran (Arrān, Šarvān, Azerbaijan; including 24 poets from Ganja alone), where, due to the change of language, the heritage of Persian literature in that region has almost entirely vanished.  Tarih değerini gözden geçirin: |accessdate= (yardım)
  15. ^ Minorsky, V. (1948). review of G. H. Darab translation of Makhzan al-Asrar. BSOAS. s. 5. "…Nizami’s mother was of Kurdish origin, and this might point to Ganja where the Kurdish dynasty of Shaddad ruled down to AH. 468; even now Kurds are found to the south of Ganja". 
  16. ^ Minorsky, V. (1957). Studies in Caucasian History. Cambridge University Press. s. 34. The author of the collection of documents relating to Arran Mas’ud b. Namdar (c. 1100) claims Kurdish nationality. The mother of the poet Nizami of Ganja was Kurdish (see autobiographical digression in the introduction of Layli wa Majnun). In the 16th century there was a group of 24 septs of Kurds in Qarabagh, see Sharaf-nama, I, 323. Even now the Kurds of the USSR are chiefly grouped south of Ganja. Many place-names composed with Kurd are found on both banks of the Kur" 
  17. ^ Ḥamd-Allāh Mustawfī of Qazwīn. "The Geographical Part of the NUZHAT-AL-QULŪB". Persian Literature in Translation. The Packard Humanities Institute. 2011-08-28 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2011-01-22. Several cities in Īrān are more opulent than many others, Richer and more productive, by reason of climate and soil, [<Arabic>] Of these is Ganjah, so full of treasure, in Arrān, Isfahān in `Irāq, In Khurāsān Marv and Ṭus, in Rūm (Asia Minor) Āq Sarāy. 
  18. ^ Chelkowski, Peter (1974). Literature in Pre-Safavid Isfahan. Taylor & Francis, Ltd. on behalf of International Society for Iranian Studies. ss. 112-131. 2023-08-05 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-23. The three main literary styles which follow each other consecutively are known as: Khurasani, Iraqi, and Hindi. The time spans of each style are equally flexible. Within these broad geographical divisions we then come across certain "literary schools" which reflect regional peculiarities and idiosyncrasies and are identified with smaller entities like provinces or towns. For example, there are: the Azerbayjani school, the Tabriz school, or the Shirvan school. 
  19. ^ Hunter, Shireen T. (1998). Iran and Transcaucasia in Post-Soviet Era" in Central Asia meets the Middle East. Psychology Press. ss. 89-129. Despite these myths, the historical and cultural elements of which the ex-Soviet Azerbaijanis are most proud, such as being the land of Zoroaster and the poet Nizami, have distinctly Iranian origins and characters 
  20. ^ Тамимдари, Ахмад (2007). История персидской литературы. Петербургское востоковедение. s. 83. ISBN 5-85803-355-4, ББК Э383-4, УДК 297 |isbn= değerini kontrol edin: invalid character (yardım). 
  21. ^ Gökmen, Gökhan (28 Aralık 2018). "BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ SARAY ŞAİRİ EMÎR MU'İZZÎ'NİN DÎVÂNI'NDA SELÇUKLU HÂTUNU MÂH MELEK HÂTUN". Nüsha Şarkiyat Araştırmaları Dergisi. 18 (47): 1-14. doi:10.32330/nusha.464023. ISSN 1303-0752. 
  22. ^ Azərbaycan ədəbi dilinin tarixi (PDF) (Azərbaycan). 2012. s. 3-9. KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  23. ^ ŞƏRQ ƏDƏBİYYATINDA NİZAMİ GƏNCƏVİ YARADICILIĞI (PDF) (Azərbaycan). İran ve Ermeni kaynaklarının Nizami Gencevi'yi Fars edebiyatına atfetme girişimleri başarısız oldu. 2021. s. 49. KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  24. ^ WORKS BY NIZAMI GANJAVI AS A LITERARY AND HISTORICAL SOURCE (PDF) (Azərbaycan). Saadat Aliyeva. s. 112. Erişim tarihi: 7 Mayıs 2021. KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  25. ^ Rypka, Jan (January 1968). "Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods", в "The Cambridge History of Iran". s. 578. Hakim Jamal al-din Abu Muhammad Ilyas b. Yusuf b. Zaki b. Mu’ayyad Nizami a native of Ganja in Azarbaijan… Little is known of his life, the only source being his own works, which in many cases provided no reliable information. 
  26. ^ a b Ganjavī, Niẓāmī (1995). The haft paykar: a medieval Persian romance. Julie Scott Meisami. Oxford: Oxford University Press]]. s. 305. 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-24. Abû Muhammad Ilyas ibn Yusuf ibn Zaki Mu’ayyad, known by his pen-name of Nizami… He lived in an age of both political instability and intense intellectual activity, which his poems reflect; but little is known about his life, his relations with his patrons, or the precise dates of his works, as the accounts of later biographers are colored by the many legends built up around the poet.  "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  27. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University Press. Abû Muhammad Ilyas ibn Yusuf ibn Zaki Mu’ayyad, known by his pen-name of Nizami, was born around 1141 in Ganja, the capital of Arran in Transcaucasian Azerbaijan, where he remained until his death in about 1209.  "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  28. ^ a b Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University Press. Abû Muhammad Ilyas ibn Yusuf ibn Zaki Mu’ayyad, known by his pen-name of Nizami, was born around 1141 in Ganja, the capital of Arran in Transcaucasian Azerbaijan, where he remained until his death in about 1209. His father, who had migrated to Ganja from Qom in north central Iran, may have been a civil servant; his mother was a daughter of a Kurdish chieftain; having lost both parents early in his life, Nizami was brought up by an uncle. He was married three times, and in his poems laments the death of each of his wives, as well as proferring advice to his son Muhammad. He lived in an age of both political instability and intense intellectual activity, which his poems reflect; but little is known about his life, his relations with his patrons, or the precise dates of his works, as the accounts of later biographers are colored by the many legends built up around the poet.  "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  29. ^ Rypka, Jan, "Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods" (1995). "The Cambridge History of Iran". 5 – The Saljuq and Mongol Periods. Cambridge: William Bayne Fisher, Ilya Gershevitch, Ehsan Yar Shater, Cambridge University Press. s. 578 (771). 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2017. As the scene of the greatest flowering of the panegyrical qasida, southern Caucasia occupies a prominent place in New Persian literary history. But this region also gave to the world Persia’s finest creator of romantic epics. Hakim Jamal al-din Abu Muhammad Ilyas b. Yusuf b. Zaki b. Mu’ayyad Nizami a native of Ganja in Azarbaijan, is an unrivaled master of thoughts and words, a poet whose freshness and vigor all the succeeding centuries have been unable to dull.  "ISBN 0-521-06936-X, 9780521069366" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  30. ^ Rypka, Jan (January 1968). Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods’, in The Cambridge History of Iran, Volume 5, The Saljuq and Mongol Periods. s. 578. We can only deduce that he was born between 535 and 540 (1140–46) 
  31. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, К. Эд. Босворт, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). İslam Ansiklopedisi. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. The traditional biographers, and some modern researchers, differ by six years about the exact date of his birth (535-40/1141-6)… KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  32. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, Clifford Edmund Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). İslam Ansiklopedisi. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. UNESCO recognised the 1141 date as his birth date and declared 1991 the year of Niẓāmī. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  33. ^ Низами Гянджеви. Избранное. — Баку: "Азернешр", 1989. — 6 с.
  34. ^ İsayev, Əhməd (1 Haziran 2012). "Gəncənin dünya şöhrətli övladı – ulu Nizami". Azərbaycan qəzeti. 13 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2017. 
  35. ^ Бертельс Е. Э. - Великий азербайджанский поэт Низами. — Баку: издательство АзФАН, 1940. — стр. 26:

    "В лучшей и старейшей из известных мне рукописей Низами, принадлежащей Национальной библиотеке в Париже и датированной 763 г. (1360 г. н. э.), этой строки не имеется."

  36. ^ Rypka, Jan (January 1968). Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods’, in The Cambridge History of Iran, Volume 5, The Saljuq and Mongol Periods. s. 578. We can only deduce that he was born between 535 and 540 (1140–46) and that his background was urban. 
  37. ^ Rypka, Jan (January 1968). Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods’, in The Cambridge History of Iran, Volume 5, The Saljuq and Mongol Periods. s. 578. Little is known of his life, the only source being his own works, which in many cases provided no reliable information. 
  38. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University. Abû Muhammad Ilyas ibn Yusuf ibn Zaki Mu’ayyad, known by his pen-name of Nizami, was born around 1141 in Ganja, the capital of Arran in Transcaucasian Azerbaijan, where he remained until his death in about 1209. His father, who had migrated to Ganja from Qom in north central Iran, may have been a civil servant; his mother was a daughter of a Kurdish chieftain; having lost both parents early in his life, Nizami was brought up by an uncle.  "Oxford University Press" yazısı görmezden gelindi (yardım); "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  39. ^ Rypka, Jan, "Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods" (1995). "The Cambridge History of Iran" (5 – The Saljuq and Mongol Periods bas.). Cambridge: William Bayne Fisher, Ilya Gershevitch, Ehsan Yar Shater, Cambridge University Press. s. 771. 8 Mayıs 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2017. At all events his mother was of Iranian origin, the poet himself calling her Ra’isa and describing her as Kurdish.  "ISBN 0-521-06936-X, 9780521069366" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  40. ^ Rypka, Jan, "Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods" (1995). "The Cambridge History of Iran" (5 – The Saljuq and Mongol Periods bas.). Cambridge: William Bayne Fisher, Ilya Gershevitch, Ehsan Yar Shater, Cambridge University Press. s. 771. 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Haziran 2017. At all events his mother was of Iranian origin, the poet himself calling her Ra’isa and describing her as Kurdish.  "ISBN 0-521-06936-X, 9780521069366" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  41. ^ V. Minorsky. Studies in Caucasian History: I. New Light on the Shaddadids of Ganja II. The Shaddadids of Ani III. Prehistory of Saladin. 5 Ağustos 2023 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. — CUP Archive, 1953. — Т. I. — С. 34. — 208 с.
  42. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University. Abû Muhammad Ilyas ibn Yusuf ibn Zaki Mu’ayyad, known by his pen-name of Nizami, was born around 1141 in Ganja, the capital of Arran in Transcaucasian Azerbaijan, where he remained until his death in about 1209. His father, who had migrated to Ganja from Qom in north central Iran, may have been a civil servant; his mother was a daughter of a Kurdish chieftain; having lost both parents early in his life, Nizami was brought up by an uncle.  "Oxford University Press" yazısı görmezden gelindi (yardım); "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  43. ^ "The Poetry of Nizami Ganjavi: Knowledge, Love, and Rhetortics", Edited by Kamran Talattof and Jerome W. Clinton, Palgrave Macmillan, New York, 2001, ISBN 978-0-312-22810-1, ISBN 0-312-22810-4. pg 210:

    "His father, Yusuf and mother, Rai’sa, died while he was still relatively young, but maternal uncle, Umar, assumed responsibility for him"

  44. ^ "The Poetry of Nizami Ganjavi: Knowledge, Love, and Rhetortics", New York, 2001. pg 2:

    "His father, Yusuf and mother, Rai’sa, died while he was still relatively young, but maternal uncle, Umar, assumed responsibility for him"

  45. ^ Seyyed Hossein Nasr, Mehdi Amin Razavi. (1996). The Islamic intellectual tradition in Persia",RoutledgeCurzon; annotated edition edition. Mehdi Amin Razavi, Routledge. s. 179 (375). 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-27. When Nizami, who was an unusual gifter child, began his formal education, he encountered a vast ocean of Islamic sciences. He studied the religious sciences as his work reflect and mastered the art of quaranic interpretation and Hadith which are the fundamental and foundational bases of the Islamic sciences.  "ISBN 0-7007-0314-4, 9780700703142" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  46. ^ Nizami (1966). The Story of Layla and Majnun, by Nizami. Translated Dr. Rudolf. Gelpke in collaboration with E. Mattin and G. Hill, Omega Publications.  "ISBN 0-930872-52-5" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  47. ^ Abel, A. "Iskandar Nama". P.J. Bearman, Th. Bianquis, Clifford Edmund Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). Encyclopaedia of Islam. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. "As a learned Iranian poet, Niẓami, who demonstrates his eclecticism in the information he gives (he says, "I have taken from everything just what suited me and I have borrowed from recent histories, Christian, Pahlavi and Jewish … and of them I have made a whole"), locates the story of his hero principally in Iran. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  48. ^ Maria, Subtelny (2007). Visionary Rose: Metaphorical Application of Horticultural Practice in Persian Culture, "Botanical progress, horticultural information and cultural changes". ABD: Michel Conan and W. John Kress, Dumbarton Oaks. s. 12 (278). In a highly evocative tale he relates in the Makhzan al-Asrar ("Treasury of Secrets"), the twelfth-century Persian poet, Nizami whose oeuvre is an acknowledged repository of Iranian myths and legends, illustrates the way in which the rose was perceived in the Medieval Persian imagination.  "ISBN 0-88402-327-3, 9780884023272" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  49. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, Clifford Edmund Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). Encyclopaedia of Islam. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. From his poetry, it is evident that he was learned not only in mathematics, astronomy, medicine, jurisprudence, history, and philosophy but also in music and the arts. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  50. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, Clifford Edmund Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). Encyclopaedia of Islam. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. In recognition of his vast knowledge and brilliant mind, the honorific title of ḥakīm, "learned doctor, " was bestowed upon him by scholars. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  51. ^ Seyyed Hossein Nasr, Mehdi Amin Razavi. (1996). The Islamic intellectual tradition in Persia",RoutledgeCurzon; annotated edition edition. Mehdi Amin Razavi, Routledge. s. 187 (375). 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-27. Nizami was not a philosopher like Farabi, ibn Sina and Suhrawardi or the expositor of theoretical Sufism like Ibn 'Arabi and 'Abd al-Razzaq Kashani. However he should be regarded as philosopher and a gnostic who had who had mastered various fields of Islamic thought which he synthesized in a way to bring to mind the tradition of the Hakims who were to come after him such as Qutb al-Din Shirazi and Baba Afdal Kashani, who, while being masters of various school of knowledge, attempted to synthesize different traditions of philosophy, gnosis and theology.  "ISBN 0-7007-0314-4, 9780700703142" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  52. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, Clifford Edmund Bosworth, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). İslam Ansiklopedisi. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. Usually, there is more precise biographical information about the Persian court poets, but Nizāmī was not a court poet; he feared loss of integrity in this role and craved primarily for the freedom of artistic creation. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  53. ^ K. A. Luther (15 Aralık 1987). "ATĀBAKĀN-E MARĀḠA" (eng). Iranica. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Eylül 2010. "Alāʾ-al-dīn of Marāḡa… He seems to have been a man of pronounced literary interests, since at his request the poet Neẓāmī Ganǰavī composed the Haft peykar". KB1 bakım: Tanımlanamayan dil (link)
  54. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University. … Nizami was brought up by an uncle. He was married three times, and in his poems laments the death of each of his wives, as well as proferring advice to his son Muhammad. He lived in an age of both political instability and intense intellectual activity, which his poems reflect; but little is known about his life, his relations with his patrons, or the precise dates of his works, as the accounts of later biographers are colored by the many legends built up around the poet.  "Oxford University Press" yazısı görmezden gelindi (yardım); "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  55. ^ Iraj Bashiri (2000). "The Teahouse at a Glance – Nizami's Life and Works". 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2010. 
  56. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". Oxford University. He was married three times, and in his poems laments the death of each of his wives, as well as proferring advice to his son Muhammad.  "Oxford University Press" yazısı görmezden gelindi (yardım); "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  57. ^ Scott Meisami, Julie (1995). "The Haft Paykar: A Medieval Persian Romance (Oxford World's Classics)". … Nizami … He lived in an age of both political instability and intense intellectual activity, which his poems reflect; but little is known about his life, his relations with his patrons, or the precise dates of his works, as the accounts of later biographers are colored by the many legends built up around the poet.  "Oxford University Press" yazısı görmezden gelindi (yardım); "ISBN 0-19-283184-4" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  58. ^ "PREFACE". Lailî and Majnûn – Persian Literature in Translation (İngilizce). The Packard Humanities Institute. 2000. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Ocak 2011. In honour of Nizámi, it is related that Ata Beg was desirous of forming and cultivating an acquaintance with him, and with that view ordered one of his courtiers to request his attendance. But it was replied, that Nizámi, being an austere recluse, studiously avoided all intercourse with princes. Ata Beg, on hearing this, and suspecting that the extreme piety and abstinence of Nizámi were affected, waited upon him in great pomp for the purpose of tempting and seducing him from his obscure retreat; but the result was highly favourable to the poet; and the prince ever afterwards looked upon him as a truly holy man, frequently visiting him, and treating him with the most profound respect and veneration. Nizámi also receiv­ed many substantial proofs of the admiration in which his genius and learning were held. On one occasion, five thousand dinars were sent to him, and on another he was presented with an estate consisting of fourteen villages. 
  59. ^ E.E. Bertels (1962), Selected Works, Nizami and Fizuli, "the fact that unlike the Shia Iranians, "Nizami was righteous Sunni"", Oriental Literature
  60. ^ Chelkowski, P. "Niẓāmī Gand̲j̲awī, Ḏj̲amal al-Dīn Abū Muḥammad Ilyās b. Yūsuf b. Zakī Muʾayyad". P.J. Bearman, Th. Bianquis, К. Эд. Босворт, E. van Donzel and W.P. Heinrichs (Ed.). İslam Ansiklopedisi. Brill Academic Publishers. ISSN 1573-3912. The traditional biographers, and some modern researchers, differ by six years about the exact date of his birth (535-40/1141-6), and as much as thirty-seven years about the date of his death (575—613/1180-1217). Now there is no doubt, however, that he died in the 7th/13th century, and the earlier dates must be discarded as erroneous. KB1 bakım: Birden fazla ad: editör listesi (link)
  61. ^ De Blois, Francois (2004). Persian Literature – A Biobibliographical Survey: Volume V Poetry of the Pre-Mongol Period. Routledge. s. 370 (544). 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-28.  "ISBN 0-947593-47-0, 9780947593476" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  62. ^ De Blois, Francois (2004). Persian Literature – A Biobibliographical Survey: Volume V Poetry of the Pre-Mongol Period. Routledge. s. 369 (544). 5 Ağustos 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2017-06-28.  "ISBN 0-947593-47-0, 9780947593476" yazısı görmezden gelindi (yardım)
  63. ^ Chelkowski,, P. (1977). "Nezami's Iskandarnameh:"in Colloquio sul poeta persiano Nizami ela leggenda iranica di Alessandro magno. Roma. It seems that Nezami’s favorite pastime was reading Firdawsi’s monumental epic Shahnameh(The book of Kings) 
  64. ^ Chelkowski,, P. (1977). "Nezami's Iskandarnameh:"in Colloquio sul poeta persiano Nizami e la leggenda iranica di Alessandro magno. Roma. However, it was not Tabari directly, but Ferdowsi who was Nizami’s source of inspiration and material in composing Iskandarnameh. Nizami constantly alludes to the Shahnameh in his writing, especially in the prologue to the Iskandarnameh. It seems that he was always fascinated by the work of Firdawsi and made it a goal of his life to write an heroic epic of the same stature. 
  65. ^ Dr. Ali Asghar Seyed Gohrab (Jun 2003). "Layli and Majnun: Love, Madness and Mystic Longing". Brill Studies in Middle Eastern literature. s. 276. 
  66. ^ Бертэльс,, Е. Э. (1981). "Низами и Фирдоуси". Баку. 
  67. ^ Davis, Dick. VIS O RĀMIN (İngilizce). 28 Ağustos 2011 tarihinde |arşiv-url= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım) arşivlendi. The poem had an immense influence on Neẓāmi, who takes the bases for most of his plots from Ferdowsi but the basis for his rhetoric from Gorgāni. This is especially noticeable in his Ḵosrow o Širin, which imitates a major scene (that of the lovers arguing in the snow) from Vis o Rāmin, as well as being in the same meter (hazaj) as Gorgāni’s poem. Nezami’s concern with astrology also has a precedent in an elaborate astrological description of the night sky in Vis o Rāmin. Given Nezami’s own paramount influence on the romance tradition, Gorgāni can be said to have initiated much of the distinctive rhetoric and poetic atmosphere of this tradition, with the exception of its Sufi preoccupations, which are quite absent from his poem.  |erişim-tarihi= kullanmak için |url= gerekiyor (yardım)
  68. ^ J.T.P. De Bruijn (15 Aralık 2002). "ḤADIQAT AL-ḤAQIQA WA ŠARIʿAT AL-ṬARIQA" (İngilizce). Iranica. 28 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2010. The Ḥadiqat al-ḥaqiqa is not only one of the first of a long line of Persian didactical maṯnawis, it is also one of the most popular works of its kind as the great number of copies made throughout the centuries attest. Its great impact on Persian literature is evidenced by the numerous citations from the poem occurring in mystical as well as profane works. It has been taken as a model by several other poets, including Neẓāmi, ʿAṭṭār, Rumi, Awḥadi, and Jāmi. 
  69. ^ JTP de Bruijn. Persian Sufi Poetry, An Introduction to the Mystical — Taylor and Francis(Routledge) 1997 pp 97:

    The first poet who frankly acknowledged his indebtedness to Sanai as a writer of a didactical Masnavi was Ilyas ibn Yusuf Nizami of Ganja (1141–1209).

  70. ^ Nizami Gəncəvi – Sirlər Xəzinəsi, Önsöz, Bakı, 2004
  71. ^ a b X. Hüseynov – Nizaminin "Sirlər Xəzinəsi", Bakı, 1983, səh 171
  72. ^ Ağa Əhməd – Həft Asiman, Kəlküttə, 1873, səh. 37 – 38
  73. ^ Е. Э. Бертельс – Низами и Физули, Москва, 1962, səh. 173
  74. ^ X. Hüseynov – Nizaminin "Sirlər Xəzinəsi", Bakı, 1983, səh 28
  75. ^ Е. Э. Бертельс – Низами и Физули, Москва, 1962, səh. 137 – 199
  76. ^ Е. Э. Бертельс – Низами и Физули, Москва, 1962, səh. 200 – 201
  77. ^ H. Araslı – Sirlər Xəzinəsi (müəddimə), Nizami, Sirlər Xəzinəsi, Bakı, 1947, səh. 3-11
  78. ^ Е. Э. Бертельс – "Сокровищница тайн" (передисловие), Низами Гянджеви, Сокрови Сокровищница тайнщница тайн, Москва, 1959, səh. 11
  79. ^ F. Qasımzadə - "Məxzən-ül-əsrar" əsəri haqqında, (Müqəddimə), Nizami, Sirlər Xəzinəsi, Bakı, 1940, səh. 5
  80. ^ Müctəba Meynəvi, Vis və Ramin, "Söz" dərgisi, 6-cı il,nömrə 1, ; Fəxrəddin Əsəd Gurgani, Vis və Ramin Məhəmməd Cəfər Məhcubun səyi ilə, müqəddimə, 1959
  81. ^ Dick Davis (January 6, 2005), "Vis o Rāmin", in: İranika Ensiklopediyası Online Edition. Accessed on 01 iyun 2014.[1] 2014-02-21 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  82. ^ Vəhid nəşri, Tehran, 1313
  83. ^ Beqdeli, 224-226
  84. ^ Lev Aleksandroviç Xetaqurovun nəşri, Bakı, 1960
  85. ^ Səid Nəfisi. Nizami Gəncəvi həyatı, əsərləri, , qəsidələri, qəzəlləri. Tehran , şəmsi 1338
  86. ^ Nizami Gəncəvi. Doktor Əbdülnəim Məhəmməd Hüseyn. Qahirə, 1373 h., 1954 m.
  87. ^ Y. E. Bertels –Nizami. Həyatı və yaradıcılığı, Bakı, 1941
  88. ^ Е. Э. Бертелс – Низами. Творческий путь поэта, М., 1956
  89. ^ Низами Гянджеви. Лейли и Меджнун. К 840-летию Низами Гянджеви. Перевод с фарси, предисловие и комментарии Рустама Алиева. / Редактор А. В. Старостин. Баку: Элм. 1981. s. 388. 
  90. ^ Aşurbəyli, Sara (1983). Государство Ширваншахов (VI-XVI вв.). Баку: Элм. s. 341. В это же время большую известность на всем Ближнем Востоке получил другой гениальный поэт Низами, написавший в 1188 г. по заказу Ахситана поэму "Лейли и Меджнун". 
  91. ^ Suzuki, Michiko (1980). Oral Tradition of Epic and Folktales (Music culture in West Asia bas.). National Museum of Ethnology. s. 155. Its popularization was accelerated by Layli Majnun, a romantic epic of about 4,000 verses, composed in 1188 by Nizami, at the request of Akhsatan I of Azerbaijan. 
  92. ^ Yamanaka, Yuriko (2001). The Desert as a Realm of Unbound Passion: Love and Madness in the Tale of Layla and Majnun // Cultural change in the Arab world / Edited by Tetsuo Nishio (№ 55 bas.). Kokuritsu Minzokugaku Hakubutsukan. s. 149. The most famous Persian rendering of this tale is the epic romance Layla va Majnun by Nizami Ganjavi (1141–1209 A.D.). His Layla and Majnun (1188 A.D.) is the third work in his Khamza (Quintet, a collection of five great epic poems), and was written by the order of Akhsatan, a king of the Shirvan-shah dynasty. 
  93. ^ Sasanian 1985, s. 49
  94. ^ a b Sasanian 1985, s. 50
  95. ^ Крымский, А. (1947). Низами и его изучение ("Низами" сб. статей bas.). Баку. ISBN 178 |isbn= değerini kontrol edin: length (yardım). 
  96. ^ Dəstgerdi 1985, s. 275
  97. ^ a b Sasanian 1985, s. 9
  98. ^ Sasanian 1985, s. 67
  99. ^ "Nizami" (I kitab). Bakı: Elm. 1940. s. 175. 
  100. ^ Болдырев, А.Н. (1960). Низами. Вступительная статья к поэме и стихотворения Низами. Москва. s. 22. 
  101. ^ Sasanian 1985, s. 61
  102. ^ a b Sasanian 1985, s. 62
  103. ^ a b c d François de Blois. Haft Peykar 2011-11-17 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (anql.) // Encyclopædia Iranica. — 15 dekabr 2002. — Т. XI. — С. 522–524.
  104. ^ Бертельс. А. Е. Низами Гянджеви 2021-11-28 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. // Большая советская энциклопедия. — М.: Советская энциклопедия.
  105. ^ François de Blois. Haft Peykar 2018-01-16 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. // Encyclopædia Iranica. — 15 December 2002. — V. XI. — pp. 522–524.
  106. ^ Nizami Gandjawi (англ.) // The Encyclopaedia of Islam / Edited by C. E. Bosworth, E. van Donzel and W. P. Heinrichs and G. Lecomte. — Лейден, 1995. — Т. VIII. — С. 79. — ISBN 9004098348.
  107. ^ Pöti de la Krua Les mille et jours (Paris, 1710–1712) adlı külliyyatını İran səfəri zamanı tərtib etmişdir. Turandot mövzusunun ən ilkin fars nəsr versiyası Ovfinin Nizaminin ölümündən qısa müddət sonra tərtib etdiyi "Hekayələr külliyyatı"ndadır.
  108. ^ Рыпка Я. Опыт текстологического разбора первой главы поэмы "Хафт Пайкар" // Краткие сообщения Института народов Азии : Сборник памяти Е. Э. Бертельса. — М., 1964. — Т. 65. — С. 148.
  109. ^ a b S. Nəfisi – Nizami Gəncəvinin qəsidə və qəzəllər divanı, səh. 111–115
  110. ^ F. Köçərli – Azərbaycan ədəbiyyatı tarixi materialları, I cild, I hissə, Bakı, 1925, səh. 65
  111. ^ Abbasov, səh. 149
  112. ^ Abbasov, səh. 151
  113. ^ S. Nəfisi – Nizami Gəncəvinin qəsidə və qəzəllər divanı, səh. 108
  114. ^ W. Bacher – Nizammis Leben und Werke, Leipzig, 1871
  115. ^ Darmesteter James – Essais orienteaux La Legende d’Alexandre Coup d’oeil sur d’historie du people juif, Paris, , səh. 245
  116. ^ Ete Hermann – Alexanders Zug sum Lebensquell im Land der Finsterniss Sitzungber d bayerisch, Akad. 1871, səh. 343–405
  117. ^ A. Arberry – Classical Persian Literature, London, 1958, səh. 126
  118. ^ Abbasov, səh. 17–18
  119. ^ V. Minorsky, Studies in Caucasian History, Cambridge University Press, 1957, ps. 34.
  120. ^ Jan Rypka, ‘Poets and Prose Writers of the Late Saljuq and Mongol Periods’, in The Cambridge History of Iran, Volume 5, The Saljuq and Mongol Periods, ed., Published January 1968, p. 578.
  121. ^ V. Minorsky, "review of G. H. Darab translation of Makhzan al-Asrar" 1945 Minorsky, BSOAS., 1948, xii/2, 441-5)
  122. ^ Mehmet Kanar, TDV İslâm Ansiklopedisi, cilt: 33, sayfa: 183
  123. ^ UNESCO, 1141 tarihini esas kabul ederek şairin doğumunun 850. yılına rastlayan 1991 yılını Nizâmî yılı ilân etmiştir.
  124. ^ a b c Mut, Peren Birsaygılı. "Portre; Nizami Gencevi (1141-1209)". 4 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Mart 2016. 
  125. ^ a b Muhammed, Goşgar. "Nizami Gencevi Eğitim Felsefesi". Erişim tarihi: 12 Mart 2016. 
  126. ^ Iraj Bashiri, "The Teahouse at a Glance" - Nizami's Life and Works 23 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., 2000.
Otorite kontrolü Bunu Vikiveri'de düzenleyin